Sanal yargıç
Bugün biraz sanal yargıç moduna girdim..Biraz da Braun'a bindirelim. Annem hipertansiyonu olduğu için sık sık tansiyonunu ölçme ihtiyacı duyuyor. Önceki Uzakdoğu malı artık ben çalışmıycam dediği için kendisini emekli ettik. 2 ay kadar önce Braun markalı bir dijital tansiyon ölçer alır validemiz ve bilmez ki Braun da o aletleri uzakdoğuda yaptırmaktadır. Neyse iyi markadır deriz...imaja o kadar para dökmüştür deriz..deriz de bu alet 2 aylık sürede benim tansiyonumu sadece 1 kez ölçmüştür..deneme sayım belki 50'yi geçmiştir. O bir kereyi de dalga geçmek amaçlı mı yoksa numune babında mı yapmıştır hala düşünmekteyim..Bu arada diğer tayfanın ölçümünde bir sorun yaşanmıyor..Taknik kısımda da bir eksiğim yoktur (Kelepçenin sıkılığı, kalp hizasında kolumu tutma) .. ¿? Tüketici haklarımı biliyorum ama inat ettim!
23 Kasım 2005
Olmuyor
Blogspot dedik..google'ın parçası dedik...bağrımıza bastık..olmuyor..ilham gelir, canın blog'una yazmak ister..uğraşırsın çabalarsın ve couldn't connect koçcum bi de sen dene deyip test your connection diye bişey sunar blogspot..test edersin nafile...teknik sorun olur her zaman dersin ...2 saat sonra ertesi gün..olmaz...yine sorun..bi daha yaparsan hostu değiştiricem ona göre..sana açık tehdittir blogspot :)
Blogspot dedik..google'ın parçası dedik...bağrımıza bastık..olmuyor..ilham gelir, canın blog'una yazmak ister..uğraşırsın çabalarsın ve couldn't connect koçcum bi de sen dene deyip test your connection diye bişey sunar blogspot..test edersin nafile...teknik sorun olur her zaman dersin ...2 saat sonra ertesi gün..olmaz...yine sorun..bi daha yaparsan hostu değiştiricem ona göre..sana açık tehdittir blogspot :)
20 Kasım 2005

Kefir
Efendim benim kefir ile tanışmam geçen sene eğitimlerimize katılan bir bayan sayesinde oldu. Kendisi Ziraat Mühendisi idi ve üniversitede kefir yetiştirdiklerini ! söyledi. - yahu ne denir ki buna yetiştirmek, büyütmek , kültüre etmek - Artık her markette, köşebaşında karşınıza çıkan bu içecek kısaca ekşi ayran tadında sütün içinde büyüyen bir mantar türü - Ben o bayanın ve okuduklarımın yalancısıyım. Son zamanlarda moda olan probiyotik içeceklerden.. Sağlığa çok yararları varmış. Son markete gittiğimde muzlusunu da gördüm (Dolapta bekliyor).
Burda ayrıntılı olarak nedir nasıl yetiştirilir bilgisi bulunmakta..Baştan tadı kötü geliyor ama sonra alışıyorsunuz. Evde tamagotchi gibi kefir büyüten insanlar çoğalacak galiba..
15 Ekim 2005
Türkçe Blog
Ben ilk blog yazmaya 2002'de başladım. Bana biraz günlük tutmayı hatırlattığı için biraz da meraktan başladım. Zaman buldukça birşeyler çiziktirmeye çalışıyorum. Başladığım zamanı hatırlıyorum da 'kardeş ben blog açtım' deyince millet doğal olarak o ne yenir mi içilir mi diyordu. Şimdi öyle mi ya....her taraf blog'dan geçilmiyor. Hiç şikayetçi değilim ama takip etmekte zorlanıyorum. Bir ara iş yoğunluğu sebebiyle blog'lardan çok uzak kaldım. Sonrasında patlama olmuş. Türk blog siteleri , blog arama siteleri , scriptler , birlikler , kardeşlikler ...Sanırsın ki blog'u olmayana kız vermiyorlar..Gazetelere , dergilere de konu oldu /olacaktır. 2002 yılında benim hatırladığım 15-20 Türkçe blog vardı. Şimdi ise binlerce..Bırakın insanlar 'iletişmenin' zevkini çıkarsın. Daha yaşanacak çok metamorfozlar var
Ben ilk blog yazmaya 2002'de başladım. Bana biraz günlük tutmayı hatırlattığı için biraz da meraktan başladım. Zaman buldukça birşeyler çiziktirmeye çalışıyorum. Başladığım zamanı hatırlıyorum da 'kardeş ben blog açtım' deyince millet doğal olarak o ne yenir mi içilir mi diyordu. Şimdi öyle mi ya....her taraf blog'dan geçilmiyor. Hiç şikayetçi değilim ama takip etmekte zorlanıyorum. Bir ara iş yoğunluğu sebebiyle blog'lardan çok uzak kaldım. Sonrasında patlama olmuş. Türk blog siteleri , blog arama siteleri , scriptler , birlikler , kardeşlikler ...Sanırsın ki blog'u olmayana kız vermiyorlar..Gazetelere , dergilere de konu oldu /olacaktır. 2002 yılında benim hatırladığım 15-20 Türkçe blog vardı. Şimdi ise binlerce..Bırakın insanlar 'iletişmenin' zevkini çıkarsın. Daha yaşanacak çok metamorfozlar var
Bu akşam NTV'de Arka Sayfa programını seyrettim. Konuk Perihan Mağden'di. Arasıra yazılarını okurum. Bazen ilginç cümleleri oluyor. Bu gece de zaman zaman düşündüğüm bir konuya açıklık getirdi. Kendisi birkaç önce günlük yazılardan haftalığa geçtiğini ve hayatının oldukça kolaylaştığını söyledi. Tamamen katılıyorum. Köşe yazarlığı zor iş ...hergün belirli bir yeri doldurmak adına fikirlerinizi duyuruyorsunuz. Başta hoş gelebilir ama 5-10 sene sonra malzeme sıkıntısı çekildiğini sanıyorum. Öyle ki eften püften bir konuyu 3-5 gün işleyen tipler var. Herhalde yazdıktan sonra bugünü de atlattık diye içlerinden geçiriyorlardır. Zor iş...Düşünsenize izinleriniz dışında hep gazeteye /dergiye birşeyler yetiştirmek zorundasınız. O gün çok keyiflisiniz gezmek dolaşmak istiyorsunuz..belki yapıyorsunuz ama onu bile malzeme olarak kullanıyorsunuz...hem özel hayatınız sınırlanıyor hem de hep bir bişeyler 'çıkarma' çabası (bunun daha kaba tabirini kullanırım genelde :) ... Perihan Mağden bu konu için 'sinekten yağ çıkarmak' dedi. Doğru söze ne denir. Ben genelde yazma işlemini sindirim sonrası 'çıkarma' işlemine benzetirim. Yalnız onda her zaman 'çıkan ürün' kötü oluyor. Yazarlıkta çoğunlukla iyi..
Zaman zaman da konu bulamamaktan birilerine sataşıp 'polemik oluşturmak'lar!! Bence köşe yazarları belirli bir süre ara vererek yapmalılar bu işi..
Zaman zaman da konu bulamamaktan birilerine sataşıp 'polemik oluşturmak'lar!! Bence köşe yazarları belirli bir süre ara vererek yapmalılar bu işi..
11 Ekim 2005
Atilla İlhan - Ağustos Çıkmazı
Geçen ay alttaki iki mısrayı girmiştim. Yaşar'ın son albümünden Beni Koyup Gitme şarkısına ait...daha doğrusu yeni kaybettiğimiz Atilla İlhan'ın Ağustos Çıkmazı şiiri..son zamanlarda çokça söyler olmuştum..içime mi doğdu acep?
Beni koyup koyup gitme, ne olursun
Durduğun yerde dur
Kendini martılarla bir tutma
Senin kanatların yok
Düşersin yorulursun
Beni koyup koyup gitme, ne olursun
Bir deniz kıyısında otur
Gemiler sensiz gitsin bırak
Herkes gibi yaşasana sen
İşine gücüne baksana
Evlenirsin, çocuğun olur
Beni koyup koyup gitme, ne olursun
Geçen ay alttaki iki mısrayı girmiştim. Yaşar'ın son albümünden Beni Koyup Gitme şarkısına ait...daha doğrusu yeni kaybettiğimiz Atilla İlhan'ın Ağustos Çıkmazı şiiri..son zamanlarda çokça söyler olmuştum..içime mi doğdu acep?
Beni koyup koyup gitme, ne olursun
Durduğun yerde dur
Kendini martılarla bir tutma
Senin kanatların yok
Düşersin yorulursun
Beni koyup koyup gitme, ne olursun
Bir deniz kıyısında otur
Gemiler sensiz gitsin bırak
Herkes gibi yaşasana sen
İşine gücüne baksana
Evlenirsin, çocuğun olur
Beni koyup koyup gitme, ne olursun
16 Eylül 2005
13 Ağustos 2005
Don Savar
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Menekşe plajında donla denize girenlere 2.5 YTL'ye mayo satmaya başlamış. Şimdi de kıyafette sübvansiyon başladı :)
"Almanya muhalefet partisi lideri Angela Merkel ve Fransız İçişleri Bakanı Nicolas Sarkozy’nin içinde bulunduğu AB politikacılarının, Türkiye’nin 25 üyeli bloğun kültürünü paylaşmadığı yolundaki sözlerinden sonra Türkiye, kendine çekidüzen veriyor. Aylık asgari ücretin 265 dolar olduğu ülkede, hükümetin denize girenleri giydirme eylemi, zengin- fakir ayrımı konusunda bir tartışmayı teşvik etti" denildi.
- Beyler! donla denize girmek yasaktır...
- Ne yani donsuz mu girelim !?!
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Menekşe plajında donla denize girenlere 2.5 YTL'ye mayo satmaya başlamış. Şimdi de kıyafette sübvansiyon başladı :)
"Almanya muhalefet partisi lideri Angela Merkel ve Fransız İçişleri Bakanı Nicolas Sarkozy’nin içinde bulunduğu AB politikacılarının, Türkiye’nin 25 üyeli bloğun kültürünü paylaşmadığı yolundaki sözlerinden sonra Türkiye, kendine çekidüzen veriyor. Aylık asgari ücretin 265 dolar olduğu ülkede, hükümetin denize girenleri giydirme eylemi, zengin- fakir ayrımı konusunda bir tartışmayı teşvik etti" denildi.
- Beyler! donla denize girmek yasaktır...
- Ne yani donsuz mu girelim !?!
31 Temmuz 2005
Yol Ayrımı
* İşte arkadaşım Tayfun'un fotoğraf çalışmalarından bir demet. Fotokritik'i de onun sayesinde keşfettim. Hem çektiğiniz resimleri yükleyip eleştirileri alıyorsunuz hem de diğer çalışmaları eleştirebiliyorsunuz. Özellikle 'Yol Ayrımı' adlı çalışmasını görüntülerken Mavi Sakal'ın İki Yol parçasını dinlemem de güzel bir tesadüf oldu. Yeni çalışmalar bekliyoruz Tayfun.
'İki yol var demiştim
Hangisini seçeyim.
Korkma bebeğim
Hepsinin sonu aynı.'
* Images of Turkey. Burası da ticari amaçlı da olsa sınıflandırılmış Türkiye fotoları içeren bir site. Güzel çalışma
* İşte arkadaşım Tayfun'un fotoğraf çalışmalarından bir demet. Fotokritik'i de onun sayesinde keşfettim. Hem çektiğiniz resimleri yükleyip eleştirileri alıyorsunuz hem de diğer çalışmaları eleştirebiliyorsunuz. Özellikle 'Yol Ayrımı' adlı çalışmasını görüntülerken Mavi Sakal'ın İki Yol parçasını dinlemem de güzel bir tesadüf oldu. Yeni çalışmalar bekliyoruz Tayfun.
'İki yol var demiştim
Hangisini seçeyim.
Korkma bebeğim
Hepsinin sonu aynı.'
* Images of Turkey. Burası da ticari amaçlı da olsa sınıflandırılmış Türkiye fotoları içeren bir site. Güzel çalışma
08 Temmuz 2005
29 Haziran 2005

Kavvun...Bugünlerde kavun denen meyvesiz yapamıyorum. Evde eksik etmiyorum. Sıcakta canım yemek yemek istemeyince hemen kavun...bugün işteyken gözümün önünden kavunlar geçti..ve öğle yemeğinde kavun vardı..keşke başka bişey dileseymişim :P aşermenin değişik bir versiyonunu yaşadığımı söyleyebilirim. Şu blogu yazıyım doğru buzdolabına buzzz gibi kavun yemeye..Ülkede kavun kıtlığı çekilirse benden bilebilirsiniz...Kavun da kavun..............
06 Haziran 2005
Kahve dökmece...Yukarıdaki menüden nuke seçerseniz bombalıyor..Flood seçerseniz sel basıyor ve bir süre sonra balıklar basıyor siteyi...Oldukça eğlenceli
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)