08 Haziran 2009
Melihat Gülses & İncesaz
Bazı şarkılar vardır, sadece müziğini seversiniz, bazılarının sadece sözlerini...Bu şarkıyı hem bestesiyle hem güftesiyle hem de yorumuyla sevdim...İncesaz da eski favorilerimdendir...
14 Nisan 2009
21 Mart 2009
Karakalem Resimler

Duruyorsun. Hiç kıpırdamadan, neredeyse soluk almaktan korkarak. Zamana karşı bir başkaldırı mı bu sessiz bekleyiş? Zaman böylesine hızlı akıp giderken, yaşanılan herşeyi acımasızca tüketirken, kısacık molaların neyi kurtaracağını umuyorsun?
Yine de duruyorsun. Orada yıkılmak üzere olan ahşap evin önünde. Unutmamak için direndiğin silik resimler, belki de hiçbir zaman varolmamış, yalnızca imgeleminde oluşturduğun görüntüler...
Evden gelen sesleri duymaya çalışıyorsun. Evlerin iç sesleri, dışarıdan duyulmaz oysa, bunu çok iyi biliyorsun artık. Yalnızca bir uğultudur sana yansıyan, her ev için kendine özgü. Uğultuları sözcüklerin sesine dönüştürmek umuduyla bekliyorsun.
Ayşe Sarısayın
Karakalem Resimler
14 Mart 2009
13 Şubat 2009
Bir hayat kuralı
Hiç bir şey için "BENİMDİR" deme. Sadece de ki; "YANIMDADIR"
Çünkü ne altın,
Ne toprak,
Ne sevgili ,
Ne hayat,
Ne ölüm,
Ne huzur,
Ne de keder...
Daima seninle kalmaz.
H.Lawrence
Çünkü ne altın,
Ne toprak,
Ne sevgili ,
Ne hayat,
Ne ölüm,
Ne huzur,
Ne de keder...
Daima seninle kalmaz.
H.Lawrence
29 Ocak 2009
Korsan Üniversiteler

Hayır bu üniversiteler korsan yetiştirmiyor :) YÖK, bu güruhu tanımadığı için böyle adlandırılıyorlar. Sonuçta 2 milyona yakın insan her yıl birkaç saatlik sınavlarla kısıtlı kontenjanlara girmeye çalışıyor. Bu uğurda dersanelere, özel hocalara çuvalla TL'ler dökülüyor. Herkesin üniversite okuması zaten imkansız ve de gereksiz. Ama sınavı geçemeyip kafayı buna takanlar büyük bir talep oluşturuyor. Bu talebe cevap verecek yatırımcılar da hemen devreye giriyor. Olay bu noktada eğitimden ticarete kayıyor. Kampüsü olmayan,imkanları kısıtlı üniversitecikler türüyor böylece. Eğitim kalitelerini bilmiyorum ama tahmin edebiliyorum. Sadece diploma almak amacıyla bu okullara gidenler amaçlarına elbette ulaşıyorlar. Ama amaç iş bulmaksa sorun büyük gibi. Zira kaliteli okulları bitiren kalifiye insanlar bile iş bulmakta zorlanıyorlar bu devirde.
İşte korsan üniversiteler:
Newport University
Alfred University
Girişimci ruhum diyor ki şu kriz devrinde Harward diye çakma! bir isimle İstanbul'da bir üniversite aç. Sonra çık sokağa öğrenci topla. Eminim ki en az birkaç yüz öğrenci toplarım :) Gel vatandaş bir diploma alana diğeri bedava. İktisat'a kaydol Antropoloji'de bedava oku...
27 Ocak 2009
Pamuk şekeri
Küçüklüğümüzün önemli hatıralarındandır pamuk şekeri..Mahalleye pamuk şekerci geldiğinde etrafını sarar havadan! şeker yapmasını izlerdik...Sonrasında özellikle sevdiğimiz insanları benzetmede kullandık pamuk şekerini(Teşbihte hata olmaz)
Aşağıda evde nasıl pamuk şekeri makinası yapabileceğimizi anlatan bir video var. Afiyetle......
Cotton Candy Machine
İnternette rastladığım bir şiiri de paylaşmak lazım:
Zorla savaşa gönderilen asker,
Attığı bombaların üstünü
Pembe pembe pamuk şekerleriyle kaplıyordu;
Düştüğünde, acıtmasın diye çocukların yüreklerini.
Hatice Kuzu
Aşağıda evde nasıl pamuk şekeri makinası yapabileceğimizi anlatan bir video var. Afiyetle......
Cotton Candy Machine
İnternette rastladığım bir şiiri de paylaşmak lazım:
Zorla savaşa gönderilen asker,
Attığı bombaların üstünü
Pembe pembe pamuk şekerleriyle kaplıyordu;
Düştüğünde, acıtmasın diye çocukların yüreklerini.
Hatice Kuzu
04 Kasım 2008
Eşekler ve Filler


Şu sıralarda eşekler ve filler tepişiyor..Sürpriz olmazsa ve geçen seçimdeki gibi 'gizli el'ler devreye girmezse ABD ilk 'çikolata renkli' başkanına sahip olacak..Merak ettiğim yeni başkan da bizimkiler gibi bir süre sonra 'enkaz devraldık' diyecek mi? Eğer işler düzelmezse bizim siyasilerden ders almasını tavsiye ederim..Nette gezinirken bu yazıya denk geldim..Bazıları bu seçimlere başka anlamlar da yüklemiş..Umarım yeni başkan bu yeni dünyada daha insancıl politikalar izler...
05 Eylül 2008
Captcha ve Kablosuz Ağlar
Captcha'lar (güvenlik kodu) birkaç yıldır spammer ve hacker'lara karşı sistemlere art arda otomatik girişler yapılmasını önlemek amacıyla kullanılıyor. Artık herkes rapidshare ile tanıştığına göre captcha'lar da herkesce bilinen bir sistem..Rapidshare bu olaydan o kadar muzdarip oldu ki sık sık captcha sistemini değiştirmek zorunda kaldı. Ben en çok kedi köpekli olanını sevdim ama çoğu zaman kedi mi köpek mi diye ayırmak zordu..Şimdi aynı zorluğu TTNet'in ADSL kotasını kontrol sayfasında çekiyorum. Burdaki sistem gayet düzgün olmasına rağmen karşıma sık sık yuvarlak bir karakter çıkıyor :) Hadi bakalım 0 (sayı) mı o (harf) mu bul..(Abartıyorum :)
Rapidshare ile bu captcha sistemi yüzünden bi ara bayağı dalga geçildi..sonunda onlar da sıkıntının farkına varıp kaldırdılar ve başka önlemler aldılar...
Son zamanlarda flash ile yapılmış captcha'lara da rastgeldim. Ama bu hacker/spammer/lamer milletine güvenlik kodu modu fayda etmez. Zira gmail'in captcha'sını programlar yoluyla otomatik olarak kırıp binlerce gmail hesabı açarak bunları spam amaçlı kullanıyorlar. Takdire şayan nokta kullandıkları teknoloji...OCR (Optik Karakter Tanıma) gibi teknolojiler kullandıklarını okumuştum..
Gelelim adsl kotasını neden kontrol ettiğime ..Kablolu modemden kablosuza geçtiğim andan itibaren 4 gb'lik kotayı fazlasıyla geçmeye başladım...Kullanımımda bir değişiklik yok...Aynı süreler aynı kullanım...Başkası acaba kablosuz ağa mı giriyor deyü şifreleri değiştirdim...WEP ti WPA idi derken baktım hala kota kullanımım nerdeyse 2 katına çıkmış araştırmaya başladım nette...2006 Aralık sayısıyla BytePlus dergisi beni benden aldı...Konuları Kablosuz ağlara nasıl sızarsınız , websitelerine nasıl saldırırsınız, şifreleri nasıl çözersiniz...Sağolsunlar CD'ye de gereken programları koymuşlar ki millet güzelce birbirinin sistemine girsin/saldırsın...Dergiyi okuyunca başkasının kablosuz ağına girmenin çok da zor olmadığı görülüyor...Bu da tabi beni paranoyak :) yapınca olaya bir de MAC filtreleme kattım...Dergiyi biraz daha okuyunca gördüm ki MAC adresi de değiştirilebiliyor...Başka çözümler bulacağım. Nokta
Rapidshare ile bu captcha sistemi yüzünden bi ara bayağı dalga geçildi..sonunda onlar da sıkıntının farkına varıp kaldırdılar ve başka önlemler aldılar...
Son zamanlarda flash ile yapılmış captcha'lara da rastgeldim. Ama bu hacker/spammer/lamer milletine güvenlik kodu modu fayda etmez. Zira gmail'in captcha'sını programlar yoluyla otomatik olarak kırıp binlerce gmail hesabı açarak bunları spam amaçlı kullanıyorlar. Takdire şayan nokta kullandıkları teknoloji...OCR (Optik Karakter Tanıma) gibi teknolojiler kullandıklarını okumuştum..
Gelelim adsl kotasını neden kontrol ettiğime ..Kablolu modemden kablosuza geçtiğim andan itibaren 4 gb'lik kotayı fazlasıyla geçmeye başladım...Kullanımımda bir değişiklik yok...Aynı süreler aynı kullanım...Başkası acaba kablosuz ağa mı giriyor deyü şifreleri değiştirdim...WEP ti WPA idi derken baktım hala kota kullanımım nerdeyse 2 katına çıkmış araştırmaya başladım nette...2006 Aralık sayısıyla BytePlus dergisi beni benden aldı...Konuları Kablosuz ağlara nasıl sızarsınız , websitelerine nasıl saldırırsınız, şifreleri nasıl çözersiniz...Sağolsunlar CD'ye de gereken programları koymuşlar ki millet güzelce birbirinin sistemine girsin/saldırsın...Dergiyi okuyunca başkasının kablosuz ağına girmenin çok da zor olmadığı görülüyor...Bu da tabi beni paranoyak :) yapınca olaya bir de MAC filtreleme kattım...Dergiyi biraz daha okuyunca gördüm ki MAC adresi de değiştirilebiliyor...Başka çözümler bulacağım. Nokta
30 Ağustos 2008
Menengiç Kahvesi

Diyarbakır'da öğretmen-asker iken izinlerimizi haftaiçi kullanıyorduk. O tek günü de yeni yerleri keşif, bol bol kebap yemek, alışveriş ve çamaşır gibi ihtiyaçları karşılayarak ve tabi ki internet cafede geçiriyorduk...Genelde farklı yerlerde yemeğe çalışıyorduk...hatta bu uğurda şehrin çıkışına doğru -Mardin yolunda- çok güzel bir kebapçı keşfetmiştik...Oraya göre lüks bu yerde kişibaşı 15 YTL'ye tıkabasa çok çeşitli şeyler yiyerek bir ziyafet çekmiştik. Hatta aynı yer İstanbul'da olsa o masadan 50-60 YTL'den aşağı çıkamayacağımızı konuştuk arkadaşlarla...
Trafiğe kapalı ve Diyarbakır 'piyasası'nın gözdesi Sanat Sokağı'nın cafelerinde tanıştık Menengiç kahvesiyle...İlk yudumda beğenmediğimi ama sonraları tadını çok sevdiğimi söyleyebilirim...Menengiç, fıstık ailesinden gelen (nasıl bir tanım bu ya :) bir bitkiymiş...İçimi oldukça hafif..Ama ilk bir kaç içişimde hafif rahatlıcı etkisi olduğunu farkettim..Belki bünye alışık olmadığı içindir...Yani klasik kahve gibi canlandırmak yerine rahatlatmıştı beni :)
Sonra tabi İstanbul'a dönerken 3 kavanoz getirmek farz oldu.. 3 kavanozu havluların ve diğer giyeceklerimin içine sarıp sarmaladım. İzolasyonun ve paketlemenin nirvanasına ulaştığımı sanıyordum ki...eve gelip çantayı açtığımda birinin kırıldığını gördüm...(Havaalanı bagajcılarına selam ederim! Yahu tamam bagajlara anne şefkati gösteremezsiniz ama o kadar korumaya alınmış bir kavanozu kırmak da özel bir efor ister:) ) tabi bizim eşyalar da bulamaç halindeydi...Evdekilerle hasret giderirken ev yoğun bir menengiç kokusuyla donandı :)
İstanbul'da birkaç yerde satıldığını biliyorum...Ama naptıysak orda içtiğim Menengiç'in kıvamını tutturamadık...araştırmalara devam..Size de tavsiye ederim
16 Ağustos 2008
CRM Dedikleri

Gelelim diğer şirkete: bizim semtte masa ve sandalye aldığımız 3 katlı binasıyla bir mobilyacı (kendileri AVM diyor :) ... onlar da şu ürünlerimizde %b indirim veya şu kampanya başladı diyen smsler gönderiyorlar her ay...kullandıkları basit bir sms gönderim programı...
Sonuç: İkisi de aynı gibi
Yorum: Deve ile pire berabere kaldı.. Aynı kefeye koymak haksızlık ama basit mantıkla sonuca bakınca bunlar çıkıyor
Dipnot: Bu sms, sesli arama gibi olaylardan çok benim gönderdiğim bir maile düzgün cevap verilseydi CRM yapıyor olurdunuz...Kısaca olmamış...Bu müşteri kaçar :)
Ah be Peppers&Rogers amcalar neler çıkardınız başımıza :)
27 Haziran 2008
Aklıma takılanlar
5 ay önce alınmış ayakkabı o kadar kullanımdan sonra niçin bugün ayağıma vurmuştur? Zaten sıcakta kravat ızdırabı yetmemekte midir?
Nedir¿
Nedir¿
13 Mayıs 2008
2008 Blog Konferansı


Efendim 10 Mayıs günü Galatasaray Üniversitesi'ndeki Blog Konferansı'na katıldım. 2002'den beri blog yazan - hatırladıkça yazan diyelim - ama bu dünyaya fazla bulaşmamış biri olarak sanal alemin ünlülerini görmek istedim. Önce anfide başladı olay konuşmalar sorular vs... sonra ödül töreni için altgeçitle boğaz tarafına geçildi...ödüllerin manzarası daha güzeldi...Şimdi tekrar Blog Konferansı'nı keşfetmeyelim. Ali arkadaşımız naklen yayın yapar tadında ayrıntılı herşeyi anlatmış...Gelelim benim izlenimlerime :::
- Blogküre'den uzak kaldığım için konferanstan son hafta haberim oldu..
- Beni en çok eğlendirenler Bünyamin ve Tunç Kılıç oldu :) Tunç Bey moderatörlük yaparken ufak bir stand-up show yaptı. Arada laflar gitti geldi.. Karı-koca olan bigumigu'nun sahipleri gelecek zaman kipinde projelerini anlatırken Tunç Bey lafı patlattı: Bırakın bu işleri de çocuk yapın çocuk :)
- Bünyamin konuşmasında para dedi başka bişey demedi :) Google Adsense'in başvurusunu kabul etmediğinden yakındı ve blogundan para kazanamadığını belirtti. Bu noktada muhatabı etkinliğin sponsoru Microsoft Türkiye Pazarlama Müdürü Nuri Çankaya oldu.
- Nuri Bey Microsoft'u temsil ettiği ve konferansta genelde Google ismi geçtiği için duruma biraz müdahale etti :) O dakikadan sonra Google'ın adı malum arama motoru oldu :) Zaten bu noktada bu konferansa Google'ın sponsor olması daha doğruydu...Ödül kazanan sitelerin bir kısmı -bu blogdaki gibi- Google'ın sahip olduğu blogspot üzerindeydi (Kısaca blogger >> spaces).
- Bünyamin konuşurken pek seyirciye bakmadı genelde ya moderatör Tunç Bey'e döndü ya da Nuri Çankaya'ya :)) Kendisi şu an nişanlıymış ve doğal olarak paraya ihtiyacı vardır..Allah mesut etsin diyoruz kendisini...ayrıca bol click'li bloglar
- Sponsor Coca-Cola'nın elemanları iyi çalıştılar..hatta standa yaklaşınca kutuları açıp verdiler...bi ara korktum kendi elcağızlarıyla içirecekler diye...o derece yani ;)
- Konferansa girişte tesadüfen Süleyman Bey ile tanıştım. Kendisi kültür-sanat kategorisinde 1. oldu. Daha sonra da Erhan ile tanıştım o da teknoloji kategorisinde 3. oldu. Baktım böyle olmayacak...Kimle konuşsam dereceye giriyor..Sonuçlar üzerinde bu kadar etki ediyorum...Ödül töreni biter bitmez ayrıldım...Beşiktaş'a kadar yürüdüm kafamda binbir düşünce ile
24 Ocak 2008
Derinlik Sarhoşluğu


baktı baktı...elini suya soktu..sonra bekledi hareketsizce...önceden berrak sularda derinlikleri
görebiliyor hayaller kuruyordu ..ama şimdi deniz bırakın derinlikleri, hemen yüzeyin
altında neler olduğunu bile göstermiyordu...inatçıydı sular...
kararan bulutlar yeni bir fırtınanın habercisiydi öncekini takip eden...
derken çocuk düşünmeksizin derin sulara daldı...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)