15 Ekim 2005


Gece , Melek ve ...
Daha önce Tayfun'un çektiği fotoğraflardan bahsetmiştim. Bu tatlı kızı anlattı biraz bana. Adı Melek. Diğer fotoğrafları da burda bu meleğin.
Türkçe Blog
Ben ilk blog yazmaya 2002'de başladım. Bana biraz günlük tutmayı hatırlattığı için biraz da meraktan başladım. Zaman buldukça birşeyler çiziktirmeye çalışıyorum. Başladığım zamanı hatırlıyorum da 'kardeş ben blog açtım' deyince millet doğal olarak o ne yenir mi içilir mi diyordu. Şimdi öyle mi ya....her taraf blog'dan geçilmiyor. Hiç şikayetçi değilim ama takip etmekte zorlanıyorum. Bir ara iş yoğunluğu sebebiyle blog'lardan çok uzak kaldım. Sonrasında patlama olmuş. Türk blog siteleri , blog arama siteleri , scriptler , birlikler , kardeşlikler ...Sanırsın ki blog'u olmayana kız vermiyorlar..Gazetelere , dergilere de konu oldu /olacaktır. 2002 yılında benim hatırladığım 15-20 Türkçe blog vardı. Şimdi ise binlerce..Bırakın insanlar 'iletişmenin' zevkini çıkarsın. Daha yaşanacak çok metamorfozlar var
Bu akşam NTV'de Arka Sayfa programını seyrettim. Konuk Perihan Mağden'di. Arasıra yazılarını okurum. Bazen ilginç cümleleri oluyor. Bu gece de zaman zaman düşündüğüm bir konuya açıklık getirdi. Kendisi birkaç önce günlük yazılardan haftalığa geçtiğini ve hayatının oldukça kolaylaştığını söyledi. Tamamen katılıyorum. Köşe yazarlığı zor iş ...hergün belirli bir yeri doldurmak adına fikirlerinizi duyuruyorsunuz. Başta hoş gelebilir ama 5-10 sene sonra malzeme sıkıntısı çekildiğini sanıyorum. Öyle ki eften püften bir konuyu 3-5 gün işleyen tipler var. Herhalde yazdıktan sonra bugünü de atlattık diye içlerinden geçiriyorlardır. Zor iş...Düşünsenize izinleriniz dışında hep gazeteye /dergiye birşeyler yetiştirmek zorundasınız. O gün çok keyiflisiniz gezmek dolaşmak istiyorsunuz..belki yapıyorsunuz ama onu bile malzeme olarak kullanıyorsunuz...hem özel hayatınız sınırlanıyor hem de hep bir bişeyler 'çıkarma' çabası (bunun daha kaba tabirini kullanırım genelde :) ... Perihan Mağden bu konu için 'sinekten yağ çıkarmak' dedi. Doğru söze ne denir. Ben genelde yazma işlemini sindirim sonrası 'çıkarma' işlemine benzetirim. Yalnız onda her zaman 'çıkan ürün' kötü oluyor. Yazarlıkta çoğunlukla iyi..

Zaman zaman da konu bulamamaktan birilerine sataşıp 'polemik oluşturmak'lar!! Bence köşe yazarları belirli bir süre ara vererek yapmalılar bu işi..

11 Ekim 2005

Atilla İlhan - Ağustos Çıkmazı
Geçen ay alttaki iki mısrayı girmiştim. Yaşar'ın son albümünden Beni Koyup Gitme şarkısına ait...daha doğrusu yeni kaybettiğimiz Atilla İlhan'ın Ağustos Çıkmazı şiiri..son zamanlarda çokça söyler olmuştum..içime mi doğdu acep?

Beni koyup koyup gitme, ne olursun
Durduğun yerde dur
Kendini martılarla bir tutma
Senin kanatların yok
Düşersin yorulursun
Beni koyup koyup gitme, ne olursun

Bir deniz kıyısında otur
Gemiler sensiz gitsin bırak
Herkes gibi yaşasana sen
İşine gücüne baksana
Evlenirsin, çocuğun olur
Beni koyup koyup gitme, ne olursun